canlı bahis siteleriizmir bayan escortdeneme bonusu veren sitelerhttps://www.ertecongress.org/casino sitelerisweet bonanzacanlı casino sitelerislot sitelericasinoslot oynakuşadası escortmalatya escortbahis siteleri

Hakkında Bilinmeyen

Cemil Cem kimdir hayatı eserleri





23 Nisan 2020 - 12:24




Türk karikatürünün öncülerinden.(İstanbul’da doğdu.1882,Ölüm tarihi ve yeri: 9 Nisan 1950, İstanbul İstanbulda öldü.)

Adı Mehmet Cemil Cem olan sa­natçı, karikatürlerini Cem imzasıyla çizdi. Asker doktorlardan Cemal Paşa’nın oğludur. 1901 yılında Vefa İdadisi’ ni bitirdi. Aynı yıl hukuk öğrenimine başladı ve aynı zamanda Dışişleri Ba­kanlığı Şehbenderlik Kalemi’nde gö­rev aldı, 1903 yı­lında ise Nis-Tulon Başşeh-benderlikViskon-solosluğu ve Kançılaryasında çalıştı. Yeteneği, Paris Sefiri Salih Münir Paşa’nın ilgisini çekince, paşa maiyetine verilmesini Babı­ali’den istedi. Pa­ris Sefaretha­nesi’ndeki görevi sırasında Siyasal Bilgiler Fakültesi’ ne devam eden Cem, 1909 yılın­da Viyana, 1910 yılında Roma Se­faret kâtipliklerin­de çalıştı. Ailevi nedenlerden aynı yıl Türkiye’ye döndü.

Paris’te görevliyken İstanbul’da yayınlanan Kalem Dergisi’ne gönder­diği karikatürler ilgi görünce, bu der­giye sürekli karikatür çizmeye başladı. Yurda dördüğünde ise kendi adıyla bir mizah dergisi çıkardı. Cem, Cemil Cem’in karikatürlerinin yanı sıra Refik Halid Karay’ın yazılarıyla ilgi gören bir haftalık dergi oldu. Kendi deyimiyle yalnız İstanbul’da 12 binin üstünde bir tiraja ulaştı. Dönemin yöneticileri Cem’in eleştirel tutumunu hoş karşıla­madılar ve başyazarı Refik Halid Ka­ray’ı dergiyi kapatmakla tehdit ettiler. İlk sayısı 1910 yılında çıkan dergi 1912 yılında 43. sayısında kapandı. Cem Dergisi ikinci kez Cumhuriyet döne­minde yayınlanmaya başladı. 1927’de başlayan ikinci yayın hayatında başyazarlığı Or­han Seyfi üstlen­di. İlk sayısında Cemil Cem, kari­katürü yüzünden mahkemeye ve­rildi. Ancak 1929′ da aklanabildi ve





yayın yaşamın­dan çekilerek özel olarak kari­katür ve resim çalışmalarını sür­dürdü.

Cemil Cem, edebiyat, felsefe ve sosyoloji alan-larına merakı olan avnı zamanda tarımla da ilgilenen bir insandı. Aile çiftliğini kendisi yöneten sanatçı, tabiatla içice yaşamaktan hoş­lanıyordu.





Cemil Cem, derginin kapanışı üze­rine düşüncelerini ve amaçlarını şöyle dile getirir: “Dilimin döndüğü kadar, büyük halaskara (Atatürk’e) sonsuz minnet ve şükran duygularımı ifadeye çalışırken, arzuladığım birkaç resim yapabildim sanırım. Mecmuaların bu­gün revaçta olan tutumunda ne mem* leket için bir fayda, ne de sanat ihtiya­cını tatmin edici yükselme görme­diğim için, ilme gidememiş olanlara faydalı bilgileri eriştirecek, memleket servetini ve istihsalatını artıracak bir (Vulgarisation) mecmuası yayınlamak istiyorum. Aynı amaca yönelik olarak (Ecnebi Memleketlerde Ziraat) adıyla 1931 yılında Fransa’da yayınlanan bir eseri tercüme ettim.”

Cemil Cem Sanayi-i Nefise Mek­tebi’nde (daha sonra Güzel Sanatlar Akademisi, bugün Mimar Sinan Üni­versitesi) müdürlük de yapmıştır. 1921 yılında başlayan müdürlüğü asıl ge­çim kaynağı olan çiftlik işlerini aksatın­ca, 3 yıldan fazla sürdürdüğü bu göre­vinden ayrıldı. 9 Nisan 1950 yılında da İstanbul’da kalp hastalığından öldü. II.Meşrutiyet döneminde başladığı ka­rikatür çalışmalarını Cumhuriyet döne­minde de sürdüren ve çağdaş kari­katür ustalarımızın ilklerinden olan

Cemil Cem’in karikatürleri gerçekçi çizgilere yaslanır, özellikle portre kari­katürlerinde başarı kazanmıştır. Kari­katürü başlı başına bir sanat olarak niteler: “Karikatürü çarpık çizgi sanatı sanıyorlar! Ne kadar yanlış bir görüş. Karikatürü bir benzetmeyle şöyle yo­rumlamak mümkün. Maksim Gorki’ye göre her insanda çift hüviyet vardır. Biri gerçekleri görür, ötekisi komiklik ruhunun gizlendiği karakteri yapma eğilimidir. Birbirine zıt olan bu çifte şahsiyet içinde insan, bazan ruhun­daki gizli olan kaba ve gülünç taraf­ları, ciddi bir görünüşle saklamak is­ter. Fakat bir gün herhangi bir unsur veya hadisenin tesiriyle komik ruh, dış hatlarda belirgin hale gelir. Çehrede tavır, hareket ve jestler adeta resimleşir. İşte karikatür bu ruhu yaka­lamak, olaylar içerisindeki anlamını kavramak, bir kelime ile bu ruhu çiz­mek sanatıdır.”

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.