
Filli Su Saati
El-Cezeri,öncülerinden daha iyi tasarlanmış,daha verimli ve daha yüksek kapasiteli makineler gelişrirmek istemekteydi.Bu açıdan bakıldığında saatin görüntüsü ihtişam duygusu uyandırmakla beraber,temel özelliği gibi delik bir kasenin düşey batması yerine,ağzı etrafında çevrilerek bir saatlik çevrimin tamamlanmasıdır.Bu özellik zaman ölçüm sisteminin kalbini oluşturur.
Delikli kase,filin karnına yerleştirilen bir su tankının içinde yüzmekteydi.Suyla dolan kap yavaşça batarak yana yatmakta,bu esnada da kendisine bağlı üç ipi çekmekteydi.Bu üç ip,teker teker bırakılan otuz tane topu,ejderlerin hareketini ve kendi etrafında dönen katip figürünü kontrol eden mekanizmaları harekete geçirmekteydi.
El-Cezeri’nin dehası,çevrim süresinin kasenin dibindeki delikle hassas ayarlanabilmesinde yatar.Kasenin dolması,batması ve yeni bir çevrimin başlaması tam yarım saat sürer.Kase dibe battığında kuş sesine benzeyen,flüt gibi bir ses çıkarmakta,Zümrüdüanka kuşu kendi etrafında dönmekteydi.Bu esnada serbest kalan bir top,Selahattin Eyyubi figürünün arkasındaki kadranı çevirmekteydi.Sağa ya da sola doğru dönen Selahattin Eyyubi,bu hareketiyle hangi şahinin hangi topu bırakacağına karar vermektedir.Şahinin bıraktığı,ağzına düşen topun ağırlığıyla aşağı inen ejder,topu fil bakıcısının arkasındaki vazonun içine bırakmaktaydı.Bu,fil bakıcısının kolunu hareket ettiriyordu ve topun vazoya girmesiyle bir zil sesi duyulmaktaydı.Selahattin Eyyubi’nin yukarısındaki kadranda yarım saatte bir yarıya kadar dolan daireler saati göstermekteydi.Bu hareketler serisi,yarım saatte bir tekrarlanarak devam etmekteydi.
Saatin sabah ve akşam günde iki kere kurulması gerekecekti.Bunun için,otuz metal topun ilk yerlerine geri getirilmesi,ayrıca,gece ve gündüz uzunluğunun günbegün değişmesi sebebiyle bir “saat” denilen süre farklılığı gösterdiğinden,su seviyesinin korunması gerekiyordu.