Faruk Nafiz Çamlıbel kimdir hayatı eserleri

İstanbul’da doğdu, Akdeniz yolculuğu sırasında Samsun gemisinde öldü.(Doğum tarihi: 18 Mayıs 1898, İstanbul
Ölüm tarihi ve yeri: 8 Kasım 1973, İstanbul)
Tıp Fakültesindeki öğrenimini yarım bırakarak bir süre gazetecilik yaptı. İlk şiir kitabı Şarkın Sultanları adını taşıyordu. Burada aruz veznini kullanmış, yalın ve iç-tenlikli bir anlatımla aşk konusunu işlemişti. 1919 yılında çıkan Dinle Neyden yapıtındaki şiirleriyle hece veznini kullanan Milli Edebiyat akımının temsilcileri arasına katıldı. Yusuf Ziya Ortaç, Orhan Seyfi Orhon, Halit Fahri Ozansoy ve Enis Behiç Koryürek’le birlikte “Beş Hececiler” diye anılan topluluk içinde yer aldı. İleri gazetesi adına 1922’de gittiği Ankara’daki gözlem ve izlenimleri onun şiirinde önemli bir değişime yol açtı. Kayseri’ deki öğretmenlik yılları, katıldığı “Şark vilayetlerini tetkik” gezisi ona Anadolu’nun güç yaşama koşullarını, sorunlarını tanıttı. Böylece memleketçi ve halkçı edebiyata yöneldi. Sanat adlı şiirinde bu dönemde Anadolu gerçeklerine yönelen şiir görüşünü şöyle açıklayacaktı:
“Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururken
Söylenmemiş bir masal gibi Anadolu’muz.
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz.”
Ünlü Han Duyarları şiiriyle Anadolu’yu adım adım tanıyan bir aydının izlenimlerini yansıtırken bu anlayışa yakından bağlı kaldı. Yoksul köyler, gurbetten gurbete savrulan köy insanları, ayrılık acıları, güç yaşama koşulları onun içli ve gerçekçi şiirinde dile geldi:
“Ey köyleri hududa bağlayan yaslı yollar,
Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar! –
Ey garip çizgilerle dolu han duvarları,
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları.”
Uzun yıllar liselerde edebiyat öğretmenliği yaptı. Bu sırada oyunlar da kaleme aldı. Bunlardan Canavar, sevgilisi kaçırılan ve zalim ağaya karşı ayaklanan bir köylü gencin öyküsüydü. Bu yapıtında köy çevresini ve köylü yaşamını gerçekçi biçimde işledi. ^Cumhuriyet döneminin yeni tarih görüşüne dayanan Akın oyunu ise
Türklerin anayurtlarından göç etmelerini anlatırken tarih bilinci ve ulusal Kahraman, öıyurt gibi oyunları bireysel değerlerin yorlno yurt •orunlarının geçtiği ürünlerdendir. Yayla Kartalı adlı oyunu törelere, Inancıl değerlere yan çizen yapmacıklı, züppe, gösterişe düşkün kent yaşamını eleştirir
Ancak aşk, sevgi, kadın konuları da onun şiirinde hor zaman geniş bir yer tutmuştur. Bu konulara lirik, zaman zaman da tutkulu biçimde yaklaşır:
“Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin,
Sana kâfir dediler, diş biledim Hak-
k’a bile
Hopladım saçtığı altınları yüzlerce elin.
Kahpelendin de garez bağladım ahlaka bile…
Sana çirkin demedim ben, sana kâfir demedim,
Bence dinin gibi küfrün de mukaddesti senin.
Yaşadın beş sene kalbimde, misafir
Bu firar aklına nerden, ne zaman esti senin?
Zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine
Takılan gönlüm asırlarca peşinden-gidecek.
Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaç-san da yine
Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek.”
Osmanlı İmparatorluğumun parlak (l< ıı ıı ‘iıılı»ini konu edinen şiirleri Akıncı Türküleri kitabında, yurt sevgisini, Atatürk’ü, devrimleri konu edinen şiirleri Akarsu adlı yapıtındadır. Şiirlerinden seçmelere Bir ömür Böyle Geçti, Elimle Seçtiklerim, Heyecan ve Sükûn gibi derlemelerde yer vermiştir.
1946–1960 yıllarında Demokrat Parti’den İstanbul Milletvekili olarak TBMM’de görev yapmıştır. 27 Mayıs 1960’ta tutuklanmış, Yassı ada’da yargılandıktan sonra aklanmıştır. Bu dönemin busenporno.com izlenimlerini aruz vezniyle yazdığı Zindan Duvarları adlı yapıtında dile getirmiştir