Hakkında Bilinmeyen








Kıyamet, İslamiyet ve öteki tek tanrılı dinlerin inanışına göre, dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilip mahşerde toplanacağı zamana verilen addır. Bütün semavi dinlerde kıyametin kopacağı ortak bir inanıştır. Daha anlaşılır bir dille fani yaşamın tamamen sona erip ebedi yaşama ulaşacağımız zamanı kıyamet olarak adlandırabiliriz. Böylesi bir yok oluş ve baştan varoluşu düşününce herkes kıyametin ne zaman kopacağı konusunda merak içerisinde olmuştur. Fakat bu zaman ile ilgili net bir bilgi hiçbir zaman olmamıştır. Bu zamanı Allah’tan başka kimse bilmemektedir. Ancak hak dinlere indirilen bütün kitaplarda süreç ile ilgili bazı alametlerden bahsedilmiştir. KIYAMET ALAMETLERİ GERÇEKLEŞTİ Mİ? Kıyametin süreci net olarak bilinmese de Kur-anı Kerim’de bahsedilen alametleri sayesinde sürecin neresinde olduğumuzu görmemiz mümkün olabiliyor.

Bu alametler sayesinde dünyanın sonuna yaklaşıp yaklaşmadığımızı anlayabilmek mümkün. Dünya’nın her yerinden bilim adamları olsun, din adamları olsun kutsal kitaplarda yer alan bu alametleri inceleyip günümüzde gerçekleşen olaylarla yorumluyorlar. Son olarak korkutan kıyamet açıklaması ise bilim adamlarından geldi ve Dünyanın kuzey manyetik kutbunun hızla yer değiştirdiği açıkladı. Peki kıyamet alametleri neler, Kur’anda geçen kıyamet alametlerinden hangisi gerçek oldu, hangisi bekleniyor? Gelin birlikte gerçekleşen ve gerçekleşmesi muhtemel kıyamet alametlerine göz atalım.Dünya üzerinde meydana gelen felaketler kıyametin habercisi mi sorusu akıllara geldi. Korkutan son açıklama ise bilim adamlarından geldi. Bilim adamları Dünyanın kuzey manyetik kutbunun hızla yer değiştirdiğini açıkladı. Yani Kuzey ve Güney Doğu ile Batı yer değiştirecek. Peki Kur’anda geçen kıyamet alametleri neler? Büyük ve küçük alametler olarak ikiye ayrılan kıyamet alametlerinden hangisi gerçekleşti, hangileri gerçekleşecek? (Eşrâtu’s-Saa),âhir zamanda (zamanın sonları) ortaya çıkarak Kıyâmet’in yaklaştığını, kopmak üzere olduğunu gösteren belirtiler. Bu belirtiler genellikle Küçük Alametler (Alâmât-ı Suğra) ve Büyük Alametler (Alâmât-ı Kübrâ) olmak üzere iki bölüm halinde incelenir. Âhir zaman olarak tanımlanan Kıyâmet öncesi dönemde dini duygu, düşünce ve davranışların zayıflaması, dini kurallara gereken önemin verilmemesi, ibadetlerin terkedilmesi, ahlaksızlığın çoğalması biçiminde kendini gösteren Küçük Alametler’in başlıcaları şu şekilde sıralanabilir:a) İnsanların bina yapmakta birbiriyle yarışmaları (Buhârî, Fiten, 25; bk. Tecrid-i Sarih Terc; 1/58).

b) İnsanların ölümü temenni etmeleri (Buharî, Fifen, 25; Müslim, Fiten, 53-54) c) Câriyenin efendisini doğurması (Müslim, İmân, 1). d) Hicaz’da bir ateşin çıkarak Busra’da (Şam yakınlarında bir yer) develerin ayaklarını aydınlatması (Buhârî, Fiten, 24; Müslim, Fiten, 42). Fırat nehrinin sularının çekilerek, nehir yatağından altın çıkması (Müslim, Filen, 29-31). f) İkisi de hak iddiasında bulunan iki büyük İslâm ordusunun birbiriyle savaşması (Buhârı, Fiten, 25; Müslim, Fiten, 17). g) İslâmî ilimlerin ortadan kalkması, cehaletin artması (Buhârî, Fiten, 4). h) Depremlerin çoğalması (Buhârî, Fiten, 25).Zamanın yaklaşması, gece ile gündüzün eşit olması (Buhârî, Fiten, 25). i) Cinâyetlerin çoğalması, fitnelerin zuhur etmesi (Buhârî, Fiten, 4; Müslim, Fiten, 18).) Yahudilerle Müslümanların savaşmaları, Müslümanların Yahudileri öldürmesi (Tecrid-i Sarih Tercümesi, VIII/341; Müslim, Fiten, 79-82). k) Zinanın açıkça işlenmesi, içki tüketiminin artması, kadınların çoğalıp erkeklerin azalması (el-Ali en-Nâsif Tac, 5/335). l) Kahtân’dan bir kişinin çıkarak, insanları asâsı ile sevketmesi (Buhârî, Fiten, 23). Kıyâmetin büyük alâmetleri ise şu hadis-i şerifte toplu olarak zikredilir: Huzeyfetu’l-Gifarı (r.a)’den rivayet edilmiştir: Biz bir gün kendi aramızda konuşurken, Hazreti Peygamber yanımıza çıkageldi. Bize “Ne konuşuyorsunuz?” dedi. Biz de “Kıyâmet gününden konuşuyoruz” diye cevap verdik. Hazreti Peygamber; “Şüphesiz on alâmet görülmedikçe kıyamet kopmayacaktır.” dedi ve “Deccâl’i, dumanı(duhan),Dâbbetü’l-arz’ı, güneşin batıdan doğmasını, İsa (a.s.)’ın yere inmesini, Ye’cûc ve Me’cuc’u, doğuda, batıda ve Arap yarımadasında olmak üzere üç yer çöküntüsünü, son olarak da Yemen’den çıkarak insanları Mahşere sürecek ateşin vuku bulacağını söyledi.” (Müslim, Fiten, 39)Kıyâmetin bu on büyük alameti başka hadislerce ya da İslâm bilginlerince şu şekilde açıklanır: Deccâl, kıyâmette zuhur edecek yalancı bir kişidir, İslâm Dini’ni ve Müslümanları ifsad edip, kötülüğe ve bozgunculuğa sevketmek isteyecektir. Deccal’in sağ gözünün kör olduğu, iki gözünün arasında “kâfir” yazdığı, çocuğunun olmadığı, Medine’ye ve Mekke’ye giremeyeceği, ortaya çıktıktan sonra yeryüzünde kırk gün kalacağı, bu süre içerisinde istidrac türünden bazı olağanüstü olaylar göstereceği, daha sonra da yine kıyâmetin büyük alametlerinden olan Hz. İsa’nın yeryüzüne inmesiyle onun tarafından öldürüleceği sahih hadislerde belirtilmiştir (Buhârı, Fiten, 26; Müslim, Fiten, 37, 39, 40, 91, 101, 110, 112). Duman anlamına gelen duhan da kıyâmetin büyük alametlerinden biridir (Müslim, Fiten, 39). Kıyâmetin vukuundan önce dünyayı bir duman bulutu kaplayarak, kırk gün ve kırk gece kalacak, mü’minler nezleye tutulmuş gibi, kâfirler ise sarhoş gibi olacaklardır. Duman anlamına gelen duhan da kıyâmetin büyük alametlerinden biridir (Müslim, Fiten, 39). Kıyâmetin vukuundan önce dünyayı bir duman bulutu kaplayarak, kırk gün ve kırk gece kalacak, mü’minler nezleye tutulmuş gibi, kâfirler ise sarhoş gibi olacaklardır. Kıyamet alametleri neler işte gerçekleşen büyük alametler Kıyâmet’ten önce çıkacağı bildirilen bir yaratıktır. Kelime anlamı “yer hayvanı” demektir. Kur’an-ı Kerim’de, “Kendilerine söylenmiş olan başlarına geldiği zaman, yerden bir çeşit hayvan (dâbbe) çıkarırız ki o, onlara, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler.” (en-Neml, 27/82) buyurulmaktadır. Hz. Peygamber Dâbbetü’l-arz hakkında, “Çıkacak olan kıyâmet alametlerinden ilki, güneşin batı tarafından doğması ile, bir kuşluk vakti insanlara karşı bir dâbbenin (hayvanın) zuhurudur. Bu iki alametten biri, arkadaşından evvel olur. Akabinde diğeri de onun izi üzerinde yakın olarak meydana gelir.” (Müslim, Fiten, 118) buyurmuştur.





ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ