Hakkında Bilinmeyen

Hıdırellez ne zaman neden kutlanır





25 Haziran 2020 - 11:45




HIDIRELLEZ BAYRAMI NEDEN KUTLANIR?

Hıdırellez ya da Hıdrellez, Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızif[Y\\zw günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde bu­luştukları gün olduğu sayılarak kutlanır. Hıdırellez günü, Gregoryen takvimi(Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kulla­nılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günüdür. 6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Ma-yıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturur. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bi­tip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelir.

Hıdırılellez’in dillerden düşmeyen hikâyesine gelince; Hızır ve Hıdırellez’in kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellez’in Mezopotamya ile Anadolu kül­türlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Hıdırellez bayramını ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın geli­şiyle belli başlı doğasal döngüler için sevinç duyulduğu görülür.





Hıdırellez’in hikâyesine gelince; denizlerin ermişi İlyas ile karaların ermişi Hızır’ın buluşacağı gecedir. Her yıl vakti geldi­

 





ğinde buluşurlar. Şayet buluşmazlarsa deniz denizlikten çıkar, toprak topraklığını yitirir. Tek bir canlı doğmaz, üremez, uçmaz, konmaz. Yani kıyametin habercileri Hızır ve İlyas olacaktır.

Yine rivayetlere göre; her yıl Mayıs’ın 5’ini 6’ya bağlayan gece İlyas ile Hızır dünyanın bir yerinde buluşurlar. Onların buluştukları yerde bahar farklıdır. Çiçekler daha bol, daha bü­yük olurlar. Gökyüzü daha başka bir mavi olur. İnekler bol süt verir. İnsanlar, kurt kuş ölmez.

O gece buluşmanın olduğu gece biri mağripten(batıdan), biri maşrıktan(doğudan) iki yıldız doğar. Hızır’la İlyas’ın buluş­tuğu yerin tepesine kayarak gelirler, birleşirler. Hızır ile İlyas’ın üzerine ışık olup yağarlar. Hızır’la İlyas’ın el ele tutuştuğu yıl­dızların gökte birleştiği anda dünyada her şey durur. Akarsu­lar donar, akmazlar. Rüzgâr esmez, yapraklar kımıldamaz. Damarlardaki kan bile akmaz. Her şey durur, hiçbir şey kımıl­damaz. Dünya bir anda ölür. Sonra her şey yeniden uyanır. Bir yaşam patlar orada. İşte bu yüzden insanlar bu birleşen yıldızları görmek için evlerinden yüksek tepelere giderler. Dam başlarında, akarsu dibinde dururlar; o her şeyin donduğu anda dileklerini söyleyebilmek için. Suların durduğu ve yıldız­ların birleştiği anda kim ne dilekte bulunursa o olur; sadece o her şeyin durduğu anda; öncesinde ya da sonrasında escorts değil. Hatta Kul Hüseyin adında bir çiftçi bu anda aklına isteği gele- meyince şöyle demiş: “Ya Allah, Ya Hızır, Ya İlyas… Şu tepe­yi ırmağın karşısına geçir.” Tabii sonra kendi isteği aklına gelmiş ama iş işten geçmiş ve sonrasında uyuyakalmış. Sa­bah uyandığında ise ırmağın karşısındalarmış.

Hızır; yaşam suyu (ab-ı hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaş­mış; özellikle de baharda aramızda dolanarak, bolluk ve sağ­lık dağıtır. Hızır bir kişiye verilen addan çok aslında bir doğa-

126

 

sal durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini sim­geler. Türkiye’de Hızır’a atfedilen özelliklerin bazıları şunlar­dır:

Kalbi temiz, Allah’a inanan insanlara yardım eder.

Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.

Dertlilere derman, hastalara şifa verir.

Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.

İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.

Uğur ve kısmet sembolüdür.

Mucize ve keramet sahibidir.

Türkiye’de belirttiğimiz gibi Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs (5 Mayıs Gecesi) tarihinde kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da ba­harın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St. Georges Günü ola­rak kutlarlar.

Kur’an’da Kehf suresi’nde Musa ve bir gencin kıssası an­latılır. Kehf Suresi de dâhil olmak üzere, hiçbir yerde Hızır is­mi geçmez ancak çeşitli hadislerde bu şekilde anılır. Olayın yaşandığı yer için “iki denizin birleştiği yer” denilir. Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde ye­mek için getirdikleri balığın kaçmasıyla başlayan olay, sonra­sında 65. ayette, “Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik “denilerek Hızır olarak atfedilenden bahsedilir.

Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlar­da, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur. Hıdrellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme âdeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiğinde sağlık ve şifa bu­lunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi ge­leceğine, bu suyla kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.

Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdeleye bağlayıp gül ağacına asarlar. Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelme­sini beklerler. Bazı kimseler de ateş yakıp dilek dilerler. On­dan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar.

Hıdrellezde baht açma törenleri de oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerimizdendir.

Bu törene İstanbul ve çevresinde baht açma, Denizli ve çevresinde bahtiyar, Yörük ve Türkmenlerde mantıfar, Balıke­sir ve çevresinde dağlara yüzük atma, Edirne ve çevresinde niyet çıkarma, Erzurum’da mani çekme adı verilir.

Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdrellez günü yapılan dua­ların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme âdeti vardır. Kurban ve adaklar Hızır hakkı için olmalıdır; çünkü tüm bu hazırlıklar Hızır’a rastlamak ama­cına yöneliktir.

Ve küçük bir dipnot; Hıdırellez’in UNESCO’nun “İnsanlı­ğın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi’ne alınması amacıy­la 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

canlı bahis siteleriizmir bayan escortdeneme bonusu veren sitelerhttps://www.ertecongress.org/casino sitelerisweet bonanzacanlı casino sitelerislot sitelericasinoslot oynakuşadası escortmalatya escortbodrum escorthttp://www.wcph2020.com/izmir escortonline casino india real moneycasino siteleriEscort Londonizmir escort bayan