
Hz Ali Peygamber efendimizin hem amcasının oğludur hem de islamiyete Hz Hatice’ den sonra giren ikinci kişidir. Kabe’de dünyaya gelmiş babası Ebu Talibe efendimizin kollarında gitmiştir. Hayatı boyunca da hep Peygamberimizin hanesinde etrafında yaşamıştır. Ebu Talip’in zor döneminde Hz, Ali’yi evine almış evladı gibi büyütmüştür. Hz Ali bu konuyu şöyle anlatır; “Çocuktum henüz, o beni bağrına basar, yatağına alırdı, beni koklardı, lokmayı çiğner, ağzıma verir yedirirdi… Ben de her an, devenin yavrusu, nasıl anasının ardından giderse, onun ardından giderdim; o her gün bana huylarından birini öğretir ve ona uymamı buyururdu. Her yıl Hira Dağı’na çekilir, kulluğa koyulurdu. Onu ben görürdüm, başkası görmezdi. Beni omzuna alır Mekke’nin dağlarında, vadilerinde, sokaklarında dolaştırırdı.
Hz Ali Müslüman olduğunda henüz 10 yaşında idi. Bütün aleme ibret verici şu sözü söyleyerek Müslüman oldu Dünkü davetini kabul etim şahadet getirip namaz kılmak istiyorum” der Hazreti Muhammed(sav);
-Babana danıştın mı? diye sorar.
Hz. Ali ; Hayır Allah beni yaratırken babama danışmadı, ben Allah’a inanmak için niçin babama sorup danışayım?
İlim erbabıdır, zekası ve cesareti ile bilinir. Kuranı Kerimde olan bütün ayetlerin nerde ve kim için indirildiğini bilen kişidir. Hicret yoluna çıkan efendimizi gözü dönmüş müşriklerden koruyan efendimizin yerine yatağına yatıp bekleyen bu büyük insan için ayet inmiştir. “İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızasını arayıp kazanmak amacıyla canını satar.” Bakar süresi 207
Daha sonraları Hz Fatıma ile evlenerek efendimize damat olur aynı zamanda Medine’de sahabeleri kardeş seçtiklerinde Peygamber efendimizin kardeşi olarak seçilir.
Peygamber efendimiz s.a.v vefat ettiğinde 33 yaşında olan Hz Ali dört halifeden sonuncudur. Halife olduğu dönem müslümanların kendi içinde savaş yaptığı zorlu bir dönemdir. Cemel vakasında Hz Aişe , Zübeyr Bin Avvam ve Talha bin Ubeydullah ile karşı karşıya gelmiştir.
Abdurrahman bin Mulcem ‘in kılıcıyla yaralanmış 2 gün sonra vefat etmiştir.Naaşını oğulları Hz Hasan ve Hz Hüseyin yıkamış ve defnetmiştir. Ölmeden önce son zamanlarında şunları söylemiştir;” ölümüm aç iken gelsin”. “Allah’a kulluktan ayrılmayın dünya size gelse de siz ondan kaçın daima hakkı söyleyin her işiniz Allah için olsun”