
Anadolu’nun çeşitli illerinde vaazlar veren mübarek zat Manisa da ki görevi sonrasında İstanbul Zeyrek Camiine görevlendirildi . Konuşması ve hitabeti çok kuvvetli olan Abdullah Efendi salı günleri Üsküdar Şeyh Câmii’nde ve Fâtih Câmii’nde va’zlar verirdi.
İsmâil Hakkı hazretleri, “Silsilename”sinde, Zâkir-zâde Abdullah Efendi hakkında şöyle anlatmaktadır: “Zâkir-zâde Abdullah Efendi, İstanbul’da Ali Paşa dergâhında Şeyh, Fâtih ve Şehzâde câmilerinde Salı vâ’izi idi. Zeyrek’de bulunan ve kiliseden câmiye çevrilen Zeyrek Câmii’nin yanındaki medresede otururlardı. Ba’zan da dergâhında ikâmet ederdi.”
Bir şiiri:
İlâhî fazl u lütfunla bana bir feth-i bâb eyle,
Eriştir vahdet-i zâta kavlin nîmel-meâb ile.
Vücûdum nüshasın yazdın, yed-i kudretle çün yâ Rab!
Senin zât u sıfâtından, ibâret bir kitap eyle.
Senin âşıkların alsın, ziyâmı âfitâbımdan,
Hilâl-i kalbini yarıp, alarak mâhitâb eyle.
Kabûl eyle kulun Bîçârenin hâcetini lutf et.
Kerîmen mahz-ı fazlınla onu sen kâmyâb eyle.
Allah şefaatlerine nail eylesin
Türbe Ziyaretleri Doğru Mudur ?
İslam alimlerinin türbe ziyaretleri konusunda bildirdikleri önemli bir hususu hatırlatmak isteriz “Kabirler, ibret almak ve ölümü hatırlamak için ziyaret edilir. Büyüklerin kabrini ziyaret ederken de hayatlarını düşünüp onları örnek almak gerekir. Ama türbelerde yatan bir veliyi, bir din büyüğünü ziyaret ederken şunu düşünüyorlar: ‘Allah bu sevgili kullarına bazı yetkiler, imkânlar, özellikler bahşetmiştir, bizler günahkâr olduğumuz için doğrudan Allah’tan istemeye yüzümüz yok, belki bunlar sayesinde Allah dileklerimizi kabul eder’, zamanla bazı istekleri yerine gelse o zatlardan bilirler. Bu tutum ve davranış doğru değildir. Ayrıca ben Allah”tan istedim verecek “ demek yanlıştır isteyeceksin mücadele edeceksin Allah”a yakaracaksın sonucunu Allah’a bırakacaksın . Allah duaları çokça kabul edendir.